Homerus'un adasına "hoş geldiniz" diyoruz.....sakız ağacının adası......çiçeklerin adası.....! Sakız Adası, Yunanistan'da tatilinizi geçirebileceğiniz ve gerçekten dinlenebileceğiniz, sakin, güzel adalardan biridir. Umarız, burada, tatilinizin zevkini çıkarırsınız ve biz de bu hedefinizi gerçekleştirmeniz için elimizden gelen herşeyi yapacağız.

Doğu Εge'nin bu bölümünde, gerçek ve kendine has havası olan bir Yunan adasını tanıyacaksınız. Bu adanın tarihi, bize, asırların derinliklerinden geliyor. Sakız adası'nιn Arkeoloji Müzesi'ni süsleyen tarih öncesi buluntular, antik çağ tapınaklarının kalıtıları, adanın güney bölümünde bulunan Ortaçağ köyleri, Bizans sonrası dönemlere ait kiliseler ve manastırlar, şehrin merkezindeki cami, şehrin eski surlu bölümü, Ceneviz mimarisinin ve bina yapım tarzının örnekleri olan ΚΑΜΒΟS'taki mekanlar, Sakız'ιn renkli ve kendine öz atmosferinin şahitleridir. Ege denizinin ve Kambos'un yeşilinin uyumlu atmosferi, size bitmeyen saatlerden oluşan gezilere sürükletecek. Seçimleriniz sınırsız ve sürükleyici.

Adanın doğası ve sahilleri göz kamaştırıcıdır. Kıyılar uzun kumlu sahillerden ya da vahşi doğanın deniz kenarı ile birleştiği yerlerden hoşlananlar için gerçek bir cennet sunuyor. Βütün sahiller kristal sulara ve temiz kumlu ya da çakıl taşından oluşan kıyılara sahip. Her gittiğiniz yerde, emin olun ki, rahatlamak ve sakinleşmek için bir fırsat bulacaksınız.

 Hatta Karfa'nın kumlu sahilinden, Mavra Volya'daki kendine özel siyah çakıllardan oluşan plaja kadar olan kıyı şeridinde çok güzel ve ıssız körfezler bulabilirsiniz. Sakız Adası'nda hem organize edilmiş ve herşeyi bulabileceğiniz plajlar kadar, Ağustos ayında bile, sessizlik içinde bulabileceğiniz koylar da vardır. Zaten her keşif gezintiniz bir yöresel köyden geçecektir ve hep oralada bir yerli yemekleri tatma fırsatı bulacaksınız. Sakız Adası'nın mutfağı ve ev yapımı kaşık tatlıları ünlüdür.
Ada, sakızı ile, Homerus'u ile, mis gibi doğa kokuları ile, tarihi ile, ayrıcalık yaratan iklimi ve eşsiz manzaraları ile gurur duymaktadır. Sakız Adası, adayı ziyaret edenlerin kalbinde dayma özel bir yer kazanır. Tekrar gelenler hiç şans eseri gelen kişiler değildir, adadan gerçekten hoşlanan ve adada güzel günler geçirmiş ziyaretçilerdir.

Sakız Adası'nın güneyinde sakızın yetiştirildiği sakız köylerini bulacaksınız, oralarda "skinos" denilen bu özel ağacı yakından göreceksiniz. Bu köylerde yaşayan insanlardan, sakızın yetiştirmesi ve bu şifalı bitkinin sağlık için ne kadar iyi olduğuna dair konuşmalar dinleyeceksiniz. Ada, "sakız " ürünü için, dünyaca bir monopole sahiptir çünkü sakız, dünya çapında, yalnızca Güney Sakız Adası'nda yetiştirilmekte ve ürün vermekte. Şayet ilkbaharda Sakız dası'nda bulunursanız, Kambos'un büyüleyici kokularından sonra, kırmızı rengi ile ünlü "lalades"lerin (yabani laleler) tarlaları kıpkırmızı bir denize dönüştürmesi de sizi büyüleyecektir.

Sakız Adası Homerus'un doğum yeridir ve onun, gelenksel hikayelere göre, Vrondados'taki Daskalopetra (Homerus'un Taşı'nda) ölümsüz destanlarını öğrettiği yerdir. Arkeologların tahminlerine göre, bu düzleştirilmiş tek parça kaya, Tanrıça Kibele'ye, ya halk tarafından ya da zengin bir şahıs tarafından (bir zamanlar etrafında bulunan su kaynağı ile birlikte ) adanmış bir küçük tapınaktır.